İstanbul Bizim

-
Aa
+
a
a
a

 

Bugün (22 Aralık Pazar) on binlerce İstanbullu, kenti ve kent hakkını savunmak için, “İstanbul Biziz, İstanbul Bizim” çağrısıyla birleşerek Kadıköy'deydi.

www.istanbulkentmitingi.org/

Yüzün üzerinde sivil toplum kuruluşu, dernek, meselek örgütü, sendika, öğrenci birlikleri, Gezi direnişi sonrasında örgütlenen mahalle forumları, grup ve hareketin katıldığı mitingde duyulan, pankart ve dövizlerde görülen sloganlar çok çeşitli ve renkliydi:

"Hırsız vaaaarrr!",

"Gün gelecek devran dönecek hırsızlar halka hesap verecek,"

“Vekiller dışarı, hırsızlar içeri”,

"Yağmacılar halka hesap verecek",

“Evime, mahalleme, kentime, ormanıma dokunma,”

"Barınma hakkımız engellenemez",

Susma sustukça her yer beton olacak”,

“Ormanlar halkındır, satılamaz”,

“Su hayattır satılamaz”,

“Ya hep beraber ya hiç birimiz”,  

"Direne direne kazanacağız",

"Her yer Taksim her yer direniş",

"Her yer rüşvet her yer yolsuzluk",

"Hükümet istifa",

"2B yasası oldu halkın tasası"

en çok duyulan sloganlardı.

Numune Hastanesi ve Söğütlüçeşme’den iki ayrı grup olarak yürüyen binlerce kişi Kadıköy İskele alanında buluştu. Haldun Taner Sahnesi’nin önünde miting alanına girerken polis tarafından yapılan üst araması sırasında bir grubun aramaya karşı çıkmasıyla yaşanan karışıklık esnasındapolis halkın üzerine gaz bombası tazyikli su ile saldırdı. Miting komitesinin de çabalarıyla polis müdahalesine son verdi.

Başka Haber’in haberine göre polisin attığı gaz bombası nedeniyle Halkevi üyesi 64 yaşındaki Elif Çarmık, kalp krizi geçirdi. Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırılan Çarmık, burada yer olmadığı için başka hastaneye nakledildi. Polisin attığı plastik mermilerden dolayı bir kişi gözünden yaralanırken, 50 yaşındaki bir erkek de koluna gelen gaz bombası fişeği ile yaralandı. Ayrıca, kürsünün arkasına kurulan revire 5 yaralı getirildi. Gülsüyu'nda çeteler tarafından öldürülen Hasan Fetrit Gedik'in dedesi de gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. (Kaynak: Başka Haber)

Polis müdahalesinin sona ermesinin ardından miting programına devam edildi. Ortak açıklamayı Cihan Uzunçarşılı Baysal okudu:

"Biz İstanbul halkı, eşitlik, özgürlük ve adalet kavgamızın en güzel şehrini İstanbul'u yağmacıların, talancıların, kibirli zorbaların saltanatına karşı savunmak için buradayız, birlikteyiz, ayaktayız. Artık uyandık, bundan böyle birliğimizi, kardeşliğimizi bozamayacaksınız, taleplerimizi duymazlıktan gelemeyeceksiniz, bizleri bu yağma ve talan düzenine kul köle edemeyeceksiniz. Yalana, talana, yağmaya, yıkıma artık yeter.

Görülmemiş bir polis şiddetiyle el birliğiyle katlettiğiniz çocuklarımız Ethem'in, Abdocan'ın, Ali İsmal'in, Medeni'nin, Mehmet'in, Ahmet'in, Ferit'in, çocukluğunu çaldığınız Berkin'in ve kahırdan öldürdüğünüz Fadime ananın hesabını soruyoruz. Uyanan bu halk sizin neoliberal yağma düzeninize sığmayacaktır. İstanbul'a, şehirlerimize, yaşamlarımıza karşı suç işleyen bütün yetkilileri, bakanları, belediye bakanlarını derhal istifaya çağırıyoruz. Afet Yasası, ‘riskli alan’, ‘kentsel dönüşüm’ gibi uygulamaların iptal edilmesini, 3. köprü ve 3. havaalanı başta olmak üzere hukuk ve bilim dışı projelerin durdurulmasını, Haydarpaşa, Galata, Haliç, Cevizli Tekel gibi kamusal alanlardaki yağmanın durdurulmasını istiyoruz. İstanbul'u şehrimizi, yaşamımızı, emeğimizi, insanlığımızı geri almak için başladığımız yürüyüşümüze onurla, isyanla, yürekle devam ediyoruz."

Yıkım kapsamında olan mahalleler adına konuşan Ömer Kiriş, kentsel dönüşüm projeleriyle konut hakkının yok sayıldığını, mahalleler yıkılarak ilişkilerin darmadağın edildiğini, halkın yoksullaştırıldığını söyledi. Kitle, Tozkoparan, Fener, Balat, Gülsuyu-Gülensu, Gaziosmanpaşa, Derbent, Sarıyer, Yakacık, Okmeydanı, Çitfehavuzlar ve Ümraniye'nin ismini tek tek sayarak "direniyor" dedi.

Mitingde LGBT bireyler adına koşuna Şevval Kılıç, "Kentsel projelerin birincil mağdurları olarak kentlerin dışına itiliyoruz. Bu kent hepimizin kentidir. Bizim de kentimizdir. Alışın buradayız. Gitmiyoruz," dedi.